16 Ocak 2008 Çarşamba

Zor günler


Doğa bugün 20 aylık oldu. Sanırım bunlar en tatlı zamanları. Fakat bir yandan da bir o kadar zor. Son 2 haftadır resmen huy değiştirdi. Herşeyi red ediyor. Giyinmek, yemek yemek, altını değiştirmek hepsi ayrı bir problem haline geldi. Yemeklerini sorunsuzca yiyen kızım gitti yerine cadının teki geldi. 2 yaş sendromu yaklaştığı için midir yoksa erken mi girdik biz bilmiyorum. Bildiğim tek şey var ki delirmeye az kaldı. Hadi sade yoğurdu zaten uzun süredir geçtik meyveli yoğurtları bayılarak yiyen Doğa şimdi onları yerden yere buruyor. 3 kaşık yoğurt yedirmek büyük bir mücadele gerektiriyor.

Bir de aylardır tanışmasın diye direttiğim Teletubbies girdi sonunda hayatımıza. Her gün dvd'si izleniyor ve de aynı onlar gibi dans ediliyor. 1 haftadır belimde kas sıkışması nedeniyle yatak istirahatı verilen ama yatak değil koltuğa bile oturma fırsatı bulamayan ben de her gün Teletubbies dansı yapmaktan geri kalmıyorum. Bu Teletubbies nedeniyle çok yakında zeka seviyem düşebilir.

Son 2 haftadır Doğa'nın bu agresif, inatçı, herşeye "hayır" diyen halleri beni o kadar bunalttı ve yordu ki hayat ve getirdiği sorumluluklar bir defa daha çok ağır geldi bana. Böyle zamanlarda kaçıp gitmek istiyor insan bazen. Ama o minicik ayaklar var ya mis gibi kokan işte onlar herşeyi değiştiriyor. Uykusunda bile özlüyorsunuz o ayakları. Bir gece arkadaşlarınızla dışarı çıkıp özgürlüğünüzü ilan etseniz hep aklınız evde. Sürekli telefon edip ne yaptığını öğrenmek istiyorsunuz. Blogta ilk yazımda yazmıştım yine tekrarlıyorum; Annelik gerçekten travmatik birşey. Anne ve çocuk olarak, birlikte ve ayrı, özgür olmayı öğrenmek gerek. Bu da başka bir yazının konusu:)
Fotoğraf notu: Oyun grubunda benimle inatlaşıp 6 aylık bebek arkadaşı Evan'ın ana kucağına oturan Doğa


1 yorum:

Banu Çakıroğlu dedi ki...

Kızlar iki yaşına geldikleri zaman anneleriyle kavga etmeye başlar, doğum yapıp bir bebek sahibi olana kadar da kavgaya devam ederlermiş..
kızımın doktoru altan yaşardan alıntı