18 Mayıs 2008 Pazar

Özgür bireyler yetiştirebilmek

Annelikte 2. yılımı doldurdum. Doğa'm 2 yaşına bastı geçtiğimiz hafta. Geçtiğimiz 2 yıla bakıyorum da; her güne " evet bugün daha sabırlı olmalıyım" şeklinde başlamışım. Çocuklarımız öğretmenlerimiz oluyor gerçekten de. Bize bizde eksik olan ne varsa onu öğretmek için geliyorlar bu dünyaya. O eksik olan her ne ise birlikte deneyimliyoruz, öğreniyoruz. Örneğin benim kızım bana sabrı öğretmek geldi mutlaka. Çünkü sabretmek nedir bilmeyen ben şimdiki halimi kendim bile şaşıyorum. Annelik gerçekten de büyük bir sabır gerektiriyor. Sanırım dünyada çocuğumuz dışında hiç kimse için bu kadar fedakarlık yapamayız. Kendimiz için bile.
Yine de her ne olursa olsun, çocuğumuz da olsa, insanın önce kendine öncelik vermesi taraftarıyım. Kendi ruhunu beslemeyi bilmeyen bir anne çocuğunun da ruhunu besleyemez. Ruhu beslenmeyen bir çocuk ise temel ihtiyaçları karşılansa da sürekli bir açlık içinde yaşar. Sevgi, özgürlük, kişisel tercihleri, yetenekleri, söylemek istedikleri, hayat seçimi gibi birçok konuda aç kalır.
Ben de henüz bunu tam olarak başarabilmiş değilim ama çocuklarımızı özgür bireyler olarak yetiştirebilmek konusunda kendimizi eğitmemiz gerekiyor. Tabiki bu kuralsızlık anlamına gelmiyor. Kuralı koyan ebeveynler olarak her zaman sizsiniz. Ama tercihlerinde onu özgür bırakacak olan da yine sizler olmalısınız. Örneğin engebeli bir yolda yürürken "düşersin gitme" demek yerine "dikkatli ol" demek çok daha iyi sonuçlar verecektir.
Canım Doğa'm, umarım sen bu yazıları okuduğunda ben bu yazdıklarımı başarabilmiş olurum, başaramadıklarımı ise birlikte anımsar güleriz...

Hiç yorum yok: