22 Ağustos 2008 Cuma

Sabrım sınanıyor



Bodrum'dan geldiğimizden beri Doğa ile savaş halindeyiz. Hoş Bodrum'da da ayrı bir savaş halimiz söz konusuydu ama buraya geldik yine birşey değişmedi. Bir de defa daha anladım ki ne tatil öncesi, ne tatil anları ne de tatil dönüşü hepsi aynı aslında çocukla hiçbir farkı yok. Yani hep bir mücadele içerisindesiniz. Hele bir de 2 yaş sendromu ile başa çıkmaya çalışıyorsanız işiniz iş. Bu koşusturmaca içerisinde yaklaşık 1,5 aydır nefes yapamıyorum doğru dürüst. Tatile gitmeden önce kuantum terapisi yapmıştık Esra ile. Bu terapi zaten beni yıktı geçti halen etkileri sürmekte...Şaka bir yana hayatıma ahenk geldi sanki. Aslında bu durumu kelimelerle anlatmak çok zor. Anlamsızca mutlu oluyorsunuz işte sürekli... ancak böyle açıklanabilir. Sinirlendiğiniz de ya da üzüldüğünüzde ise dibine kadar gidiyorsunuz. Her türlü duygunun içine tam anlamıyla girip hayatınıza neyi çekip neyi çekmek istemdiğinizin farkına varıyorsunuz. Seçim sizin...
Tatil dönüşü bir de Şanal Günseli'nin "Kuantum Sıçrama" kitabını okudum. Kitapla birlikte taşlar daha bir yerine oturdu. tavsiye ederim. Çok yalın anlatımlı bir kitap.
Herneyse nereden geldim buralara, oysa ki Doğa'yı anlatmak için başlamıştım yazmaya. şu 1,5-2 aydır öyle bir dönem yaşıyoruz ki Doğa ile...çok garip bir şekilde hayatımda hiç bu kadar beni kimse sinirlendirmemişti. Hani inadın da daha ne kadarı olabilir bilmiyorum. Şu birkaç gündür ise farkına vardım ki sakin kalıp, tepkisiz durdukça yani sinirlenmemeyi başarabildikçe çocuk daha bir uysal oluyor. Bunun farkına varmak bu kadar mı zor derseniz evet 2 yaşında bir çocukla gerçekten de zor. Her dediğinizin tersini yapmak isteyen, sabrınızı sınayan biri var karşınızda sürekli. Meğersem ne sabırlı insanmışım kendimle gerçekten de gurur duyuyorum bugünlerde:))


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Canım arkadaşım,

Epeydir blogunu ziyaret etmediğime pişman oldum. :( hele de yalnızlaşan dünya başlıklı yazıyı okuyunca!!

Sanırım bende facebook kullanmaya karşı geliyor olsamda sanal ortam insanı olmuşum ister istemez.
Günah çıkartır gibi olacağım ama yazmadan geçmek içime sinmedi.Samimiyetsizlikten sonuna , dibine kadar kaçan ben en ufak olsun samimiyetsiz olmak istemedim kısacası.

Kızlarımızla paralel götürmeye çalıştığımız yaşantımız zora sokuyor bazen bizi.Kaliteli zaman denen , meşhur çalışan anne kavramının sadece çocuklarımızla olmaması gerektiğini iyice sindirmeliyiz değil mi ?

Ara verdiğim bir yerde de iyi olmuş,hepsini tek solukta pek bir keyiflenerek okudum! Çok iyi bildiklerimi , hissettiklerimi , derinliği olan senden okumak neşelendirdi beni. :)

Sen seviyorsun ya , öyle bitireyim dedim veee ,
serin,neşeli,keyifli,sabırlı sağlıklı bir ağustos olsun! hmm yoksa eylül mü deseydim ??!!

Naz annesi..