26 Eylül 2008 Cuma

Son moda sohbetler

Meğer insanların ne kadar çok eğlenmeye ihtiyacı varmış. Facebookta her geçen gün yenisi eklenen gruplar beni çok güldürüyor. En son "your ego is my lego" başlıklı bir grup oluşturmuşlar. Yani inanılır gibi değil eğleniyorlar da gerçekten. İçsellikten uzaklaştıkça buralarda arıyorlar eğlenceyi...
Ego, farkındalık, meditasyon, yoga, reiki, yaşam koçu, x koçu, y koçu. vs....bir de Cem Uzan'ın davasından sonra son zamanlarda öfke kontrolü çıktı:)) bunlar çok moda şimdi. Ayaküstü sohbetlerde bile sözü ediliyor mutlaka. Özellikle kadın dergilerinde, yoga kamplarıyla ilgili haberler, alternatif tıp, çeşitli masaj teknikleri....haklılar tabii onlar için güzel bir alan haber anlamında. Ama biraz daha profesyonelce işlenmesi gerekiyor bence. Şu ana kadar incelediğim kadarıyla içlerinde bu konuları en iyi ele alan Eve dergisi sanırım. Tabii bu benmim kişisel fikrim.
Öte yandan, bilen bilmeyen herkes konuşuyor. Öyle ki Pakize Suda geçenlerde bir köşe yazısında kişisel gelişim kitaplarıyla ilgili öyle talihsiz bir yorum yapmıştı ki...neymiş efendim ancak koca bulmaya yararmış bu kitaplar, her eline aldığında ilk 10 sayfadan ileriye gidemiyormuş. Eeee okuma zaten sen bence, ihtiyacın yok demek.
Yanlış anlamayın işini çok profesyonel yapan yaşam koçu, psikolog, reiki masterı, drama dersleri veren dostlarım var. Bahsettiklerim bunlar değil. Kendini olduğundan çok daha farklı göstermeye çalışanlardan ve de bir de bu konuda hiç bilgisi olmadığı halde körü körüne yargılayanlardan bahsediyorum. Örneğin kendi yaşamındaki sorunlarını çözememiş ama insanlara hayallerini gerçekleştirmeyi vaat eden insan yaşam koçu olabilir mi sizce? Olmamalı değil mi? Tabii bu bir süreç. Öğretmenler, eğitmenler de bu süreçte deneyimler yaşarlar, oradan oraya savrulurlar. Onlarında dibe vurdukları zamanlar olabilir. Ama dengeleri farklı olmalı. Kolay toparlanabilmeliler.
Diğerleri ise yani işin aslını bilmeden yargılayanlar, onlar için ise söylenecek tek şey; bu da sizin seçtiğiniz ve sizin deneyimleriniz. Sizler yargıladıkça sizi de yargılayacaklar...Malesef düzen böyle işliyor, yapacak birşey yok. Ne zaman ki bir gün gelecek kendinizle başbaşa kalacaksınız belki o zaman herkesi olduğu gibi sevip kabul etmeyi öğreneceksiniz. Kişisel gelişim kitaplarının da her kitabın olduğu gibi ne büyük emekle yazıldığını aklınızdan geçirebileceksiniz.
Sinirliyim bugün böyle içimde birikenleri döküverdim.

Bir de biraz önce gazetede bir haber; Hülya Avşar'a sormuşlar. Yeni tv programınızda Tayyip Erdoğan tekrar konuğunuz olsa ne sorardınız diye; "Ergenekon'u değil de bu defa Deniz Feneri'ni sorardım" demiş.
Buyrun işte buna da bir yorum yapmayacağım artık. Ne olur herkes kendi işine baksa

Hiç yorum yok: