29 Eylül 2008 Pazartesi

Kadıköy keyfi

Uzun zaman sonra Kadıköy'deydik bugün. Balık pazarı, kitapçılar, antikacılar, kuruyemişçiler, Baylan, Cafer Erol ve de en son Çiya Sofrası’nda yemek ile kapadık günü. Güzeldi Kadıköy'de olmak, o havayı solumak...
Doğa gittiğimiz yerlerde bolca çikolata yedi ve Çiya'da ceviz tatlısına bayıldı. Şaşırmadık tabii, bu kadar cins, farklı şeyleri seven bir damak tadı bunu da sevebilir rahatlıkla. Yalnız bu çikolata sevdasının sonu nereye varacak bilinmez. Özellikle Baylan’dan zor çıktık neredeyse. Bıraksak bütün çikolatalardan deneyecekti. Nezih'te kitaplara baktık, Sünger Bob defteri, Mickey Mouse kalemi ve evimizin vazgeçilmezi post-it aldık.
Tam eve dönecektik ki Dersu'nun kardeşi olmuş haberini aldık. Zeynep bebeği gördük, "aaaa bu kadar küçük mü oluyorlardı" dedik yine şaşırdık kaldık. Nalan'ın doğum yapacağını bir gece önce rüyamda görmüştüm ve de onu dün aradım doğum yakın diye. Bu aralar rüyalarım ilginç yine. Bugün sabaha karşı gelmiş Zeynep hem de çok kolay bir normak doğumla. Zaten birinci de normal doğumdu. Acıya dayanıklı, cesaretli bir Türk annesidir Nalan. Pırt diye çıkarıyor çocukları. Hatta sancılar 6 dk. ara ile geliyor diye doktoru aramış sabahın köründe. Pes diyorum ne diyim artık! Doğa'nın kankalarından birinin kardeşi oldu bugün yani anlayacağız. Bebeği pek bir ilgiyle izledi hatta ona prensesli tuvalet adaptörünü göstermeye çalıştı:) Umarız kardeş isterim diye tutturmaz.
Doğa'dan önceki beni hatırladım bugün Kadıköy'de. Neler neler geçti gözümün önünden. Lise yıllarına kadar gittim neredeyse...İyi ki dedim adım gibi Özgürce yaşamışım ve de yaşıyorum...Sonra Zeynep bebek beni 29 ay öncesine götürdü. Doğa'nın karnımdan ilk çıktığı anı ve ilk emzirdiğim anı hatırladım...bir defa daha anladım ki ben yeniden doğmuşum o an...

Hiç yorum yok: