9 Ocak 2009 Cuma

Evde tiyatro

Saat 20.00'a geliyor. Odasında boyama yapıyorlar. "Dur bi saate bakıp geliyorum" der anne. Sessizce mutfağa gider. Antibiyotiğin kapağını açar. İçerden bir ses:
"İlacımı mı getiriyosunnnn? Hımmm bayılırım ben şurubuma" !!!!!!!!!!
Anne şokta!
Kaşığı görür ve başlar mırıldanmaya. 10 dakikaya yakın ikna sürecinden sonra çenesi tutup içirilir şurubu.
"Tadı kötü" diye ağlar ağlar.
Anne mutfağa gelir. O ağlamaya devam odasında.
2 dk. sonra pıtır pıtır gelir arkasından. Halen ağlıyor.
Annenin aklına şöyle bir yöntem gelir en son;
"Aaa bak ben de ilacımı unutmuşum. Hıh bir bardak su koymuştum kendime, bir güzel içiyim. Ayyy tadı çok kötüymüş. Böyyyyyyyyyyk. Üfff ne kötü tadı var pöhhh. Ama ne yapalım doktor vermiş bana içmek zorundayım dimi ama?"
Şaşkınlıkla karışık bakar, durur ve gülmeye başlar cüce. Yatana kadar "Pöh ne kadar kötüymüş bu ilacın tadı ama içmek zorundayız dimi anne" diye söylenir durur.
Anne bir defa daha anlar ki hep oyun hep tiyatroya devam... yılmadan, sabırla devam...
Yarın doktor kontrolü var. Bir de orada önemli bir rolü var annenin.

Hiç yorum yok: