11 Aralık 2008 Perşembe

Bayramın bendeki sonuçları

Düşünüyorum. Bayramın ilk gününden beri iyice battı bana bu bayram ziyaretleri. Yok sanmayın ki çok ziyaret yaptık. Sadece birinci derece yakınlarımıza gittik kadar yani kalpten sevdiklerimize. Şu birkaç gündür kendimi ve çevremi sorgulamalarım sonucunda bakın ne sonuca vardım; belki siz de sorgularsınız kendinizi biraz...
*Bayram ziyaretlerinin çoğunu sadece görev olduğu için yapıyoruz.
Yapmasak ne olur? Ayıp mı olur? Kime ve neden?
*Ziyaretlerinize isteksiz gidiyorsanız büyük ihtimal ziyaret edeceğiniz insanları sevmiyorsunuz.
Sevmek zorunda mısınız? Neden seviyor gibi yapıyorsunuz?
*Ziyaretleriniz sonrasında büyük ihtimal eşinizle ya da başka bir akrabanızla diğer akrabaların dedikodusunu yapıyorsunuz. Kimseyle konuşmasanız da içinizden konuşuyorsunuz. Yani yargılıyorsunuz. En çok hangi yönleri sizi rahatsız ediyor? Acaba sizde de var mı bu rahatsızlık duyduğunuz yönler?
Eşinizi, eşinizin ailesini, annenizi, babanızı, dostlarınızı, iş arkadaşlarınızı, çocuğunuzu oldukları gibi sevebiliyor musunuz? Sadece kendileri oldukları için.
*Peki kendinizi olduğunuz gibi sevebiliyor musunuz? İçinizdeki bütün karakterlerle mutlu mesut geçinebiliyor musunuz?
***Mutlu olmak istiyorsak hayatta herkesi, ama önce kendimizi, olduğu gibi sevip, kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Yoksa bu ruhumuz sıkıntılardan hiç kurtulamayacak. Ve deee vücudumuzun isteklerini karşıladığımız gibi ruhumuzu da doyuracağız. Nasıl mı? Tabiki ruhumuz neyi istiyorsa onu yaparak. Bu hayat koşullarında nasıl olur demeyin hemen. Direnmeyi bırakın. Olur bir şekilde. Unutmayın ne isterseniz o gelir hayatınıza.
İşte bu bayram benim içimde bunlar yaşandı. Hadi siz de içinize dönün ve kendinizle konuşun biraz. Aslında bu sorular listesi daha çoook uzayıp gider. Kimbilir siz de daha ne sorular bulursunuz kendinize ait. İç dünyanız gelişir, büyür böylece...
Sorgulamalar, düşünmeler çok keyiflidir. Hele bir de kaleme alır yazarsanız kendi hikayenizi okur durursunuz zaman geçtikçe. Yazdıkça içinizdekiler açığa çıkar, okudukça da farkındalığınız artar.

3 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

tüm sevdiklerimiz ve görmemiz gereken insanlarla görüştüğümüz bu "bayram" denen süreç, aslında belki de bir nedenden dolayı bu yılın bu zamanındaydı belki de..Fanusladığımız hayatımızda, bazıları yaptirim gibi geldi ziyaretlerimizin..Ama hepsinde aynı şekilde bende durdum düşündüm.Yargılarımı, uzak düşüşlerimi, sevginin göstermeliğini.... Onlar bizim aslında seçtiğimiz insanlardı ve zıtlıklarda çok önemli şeyler gösterdiler. Doğru yada yanlış, muhim olan gösterdikleriydi. Bunları da bir öğreti olarak almak, bayramdı geçti dememek gerekiyor..Kavramlar değişiyor ve biz bu kavramlar içinde doğru yer bulmaya çalışıyoruz belki de..


(sesli düşündüm)

aysema dedi ki...

Bayramlar beni de çok hüzünlendiriyor...

Turkuaz Deniz dedi ki...

Ozgur uzaktan ahkam kesmek pek kolay; dur ben kendimi oradaymis gibi hayal edeyim...
Senin/Sizin yasadiklarinizdan pek farkli seyler yasamazdik eminim, daha dogrusu o gunlerden, o ozel gunlerden hafizamda kalanlar bunu dogruluyor.
Aslina bakarsan "ozel gunler" tetikliyor sorgulamalari. Yoksa diger "siradan" gunlerin de o "ozel gunler" den farki yok...
Benim uzaklara -bir anlamda- kacarak gelmemde etken midir acaba bu iliskiler, iliskisizlikler, sahtelikler...
Neyse lafi uzun ettim, burasi senin; yaz icindekileri:)
Keyiflen aslinda, soyle dusun: uzansan ulasabilecegin bir dolu insan var oralarda. Ama senin istedigin zamanlarda! Bu "ozel gunler" seni amansiz yakaliyor Ozgur, onun icin bu kadar sorguluyorsun.
bence...
:}